İstanbul'un kalabalık caddelerinde, çoğu insanın gözden kaçırdığı bir adam var: 17 yıldır ekmek kırıntıları toplayan ve bunu Allah rızası için yapan bir hayırsever. Sıradan bir yaşam süren bu kişi, herkesin dikkate almadığı bir konuda ilham veriyor. Her gün sokakları adımlayan ve kaybolan veya atılan ekmek parçalarını toplayan bu adam, yaptığı işle birçok insanın kalbine dokunuyor. İşte bu hayırseverin hikayesi.
Ekmek kırıntıları, çoğu insan için sıradan bir atık malzeme olarak görülürken, bu hayırsever için bu kırıntılar anlam kazanıyor. İsmail Yılmaz, 53 yaşındaki bu adam, hayatının büyük bir kısmını sokaklarda, halkın gözünden uzak bir şekilde geçiriyor. Her sabah, güneş doğmadan evinden çıkıyor ve sessizce sokakları taramaya başlıyor. Yılmaz, “Bu işi yaparken herhangi bir karşılık beklemiyorum. Bunu sadece Allah rızası için yapıyorum, insanlara yardım etmek içim.” diyor.
İsmail Yılmaz’ın bu alışkanlığı, 17 yıl öncesine dayanıyor. Yılmaz, o dönemde topladığı ekmek kırıntılarını ilk başta kendi beslenmesi için topluyordu. Ancak zamanla bu durumu daha geniş bir perspektife taşımaya karar verdi. Yıllar içerisinde sokaktan topladığı ekmek parçalarıyla hiç tanımadığı insanlara yardım etmeye başladığını belirtiyor. “Özellikle kış aylarında sokak sokak dolaşıp eksik ekmek buluyorum. Sonradan, bu ekmekleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak bambaşka bir mutluluk kaynağı oldu,” diyor.
Yılmaz’ın topladığı ekmek kırıntılarını kirli poşetlerde veya sepetlerde değil, özenle hazırladığı kutularda taşıdığı dikkatten kaçmıyor. Yılda ortalama birkaç ton ekmek topladığını ifade eden İsmail Yılmaz, “Topladığım ekmekleri sadece sokaklara bırakmakla kalmıyorum, aynı zamanda buralarda yaşayanlarla paylaşıyorum. Bu, onların mutluluğunu görmek için bana yeter,” şeklinde konuşuyor. Gündelik yaşamında karşılaştığı, çoğu zaman gözden kaçan insan manzaraları, onun bu hayır işine olan bağlılığını daha da artırıyor.
İsmail Yılmaz’ın topladığı ekmeklerin yanı sıra, hikayeleri, onu motive eden önemli bir unsur. Sosyal durumu iyi olmayan ailelerden gelen çocukların, için yediği ekmek kırıntıları ile hayatlarını sürdürebilmeleri, Yılmaz’ı her gün aynı azimle sürdürmeye teşvik ediyor. “Ben bir çocuğun daha aç kalmasını istemiyorum. O yüzden bu çabalarımla onlar için bir şeyler yapmak istiyorum,” diyor.
Gözlemlediği yoksulluk ve açlık, onu düşündürse de, Yılmaz’ın refah içinde yaşadığını söylemek mümkün değil. 53 yaşındaki adam, gününün çoğunu sokaklarda geçirmekte ve bunun katlanılması zor bir yolculuk olduğunun bilincinde. Ancak bu talihsizliklerin üstesinden gelmeyi başlıyor ve insanların hayatına dokunarak daha istekli bir şekilde devam ediyor.
Yılmaz, kişisel yaşamında çok fazla şansın olmadığını itiraf ediyor. Hayatı boyunca çalıştığı işler ne yazık ki ona yeterli bir gelir sağlamadı. Ancak bu zorluklar, onun hayırseverlik misyonunu zayıflatmadı, aksine daha da güçlendirdi. O, ekmek kırıntılarını toplarken, hayattaki en büyük motivasyonunun insanlara yardım etmek olduğunu biliyor ve bu konuda kararlı adımlarla ilerliyor.
Her bir ekmek kırıntısının ardında bir hikaye olduğuna inanan Yılmaz, bir gün anne ve babasından aldığı öğütleri hiç aklından çıkarmıyor. İşte bu yüzden onu tanıyanlar, onun bu çabasının herkes için ilham verici olduğunu düşünüyor. İsmail Yılmaz, sade bir hayat sürdüğünün bilincinde ve bu durumu herkesle paylaşmaktan çekinmiyor.
İstanbul’un yoğun ve hızlı yaşamı içinde, İsmail Yılmaz gibi 17 yıldır ekmek kırıntısı toplayan bir adamın hikayesi; insanlık, yardımseverlik ve sabır üzerine bir ders niteliğinde. Bu tür hikayelerin daha fazla dikkat çekmesi gerekiyor ve belki de herkesin çıkaracağı bir ders vardır: Küçük şeyler, büyük farklar yaratabilir. İsmail Yılmaz, bu felsefeyi bağrında taşıyan bir insan ve yaptığı işlerle bunu her gün kanıtlıyor.
Her ne kadar görmezden gelinse de, İsmail Yılmaz gibi hayırseverlerin varlığı, bizim toplumumuzda umut ışığı demektir. Ekmek kırıntıları, onun için sadece bir yiyecek değil, bir yaşam felsefesidir. “İnsanlar, alışkanlıkları gereği sıkça unuttukları değerleri hatırlamalı. Yardım necessitası her zaman önemlidir. Bunu vurgulamak için buradayım,” diyor ve kararlılıkla sokaklara doğru yola koyuluyor.