Avrupa'da evsizlik sorunu her geçen gün büyüyor ve kontrol altına alınamıyor. Çeşitli ekonomik zorluklar, işsizlik, yoksulluk ve ev fiyatlarındaki artışlar evsizlik oranlarını yükseltiyor. Özellikle pandemi sürecinde iş kayıpları ve gelir kayıpları nedeniyle birçok kişi evsizlik riski altında.
Avrupa'nın birçok şehrinde sokaklarda yaşayan evsizlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu durum insan haklarına aykırı olduğu gibi toplumda da sosyal huzursuzluğa neden olabiliyor. Yetkililer, evsizlik sorununu çözmek için acil önlemler almaları gerektiğini vurguluyor.
Bazı Avrupa ülkeleri evsizlikle mücadele için barınma ve destek programları oluştursa da bu programlar yeterli olmuyor. Evsizlik sorununun kökten çözümü için daha kapsamlı politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Ayrıca, dezavantajlı gruplara destek sağlanması ve sosyal koruma ağlarının güçlendirilmesi de önem taşıyor.
Avrupa'da evsizlik sorununun çözümü için sadece devletler değil, sivil toplum kuruluşları, gönüllüler ve vatandaşlar da üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Toplumsal dayanışma ve destek ağlarının güçlendirilmesi evsizlikle mücadelede başarı sağlanmasına yardımcı olabilir.
2019 yılında Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre 700 binden fazla insanın sokaklarda yaşadığı belirlenmişti. Ancak bu sayının gün geçtikçe arttığı ve evsizlik sorununun giderek büyüdüğü açıkça görülmektedir. Evsizlik, sadece bireylerin değil tüm toplumun sorunu olduğu için herkesin bu konuya duyarlılık göstermesi ve ortak çözüm arayışlarına destek olması gerekmektedir.