Türk basın dünyası, 6 Ekim 2023 tarihi itibariyle önemli bir kayıp yaşadı. Ünlü gazeteci, yazar ve düşünce insanı Nihat Genç’in hayatını kaybetmesi, medya camiasında derin bir üzüntüye yol açtı. 65 yaşında hayata veda eden Genç, Türk gazeteciliğine olan katkılarıyla, kalemiyle toplumu etkileyen bir figür olarak hafızalarda kalacak. Bu yazıda, Nihat Genç’in hayatı, kariyeri ve medyadaki yeri üzerine bir değerlendirme yapıyoruz.
Nihat Genç, 21 Mayıs 1958'de Türkiye'nin İstanbul şehrinde doğdu. Eğitim hayatına İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde başladı ve burada gazetecilik alanında kendini geliştirdi. 1980'li yılların başında, Türkiye'deki siyasi ve sosyal gelişmelere paralel olarak gazetecilik kariyerine adım attı. Genç, dönemin önemli gazetelerinden Günaydın, Milliyet ve Hürriyet gibi kuruluşlarda çalıştı. Kısa sürede, cesur kalemi ve etkileyici yazıları ile tanınmaya başlandı. Genç, politik konulardaki cesur görüşleriyle toplumun dikkatini çekti ve birçok genç gazetecinin ilham kaynağı oldu.
Nihat Genç’in en çok bilinen özelliklerinden biri, eleştirici ve sorgulayıcı yaklaşımıydı. Türkiye’nin geçirdiği çeşitli dönemlerde, olaylara karşı durduğu net ve açık ifadeleriyle bilinirdi. Bu samimi duruş, toplumda farklı görüşlerin açılmasına ve tartışılmasına zemin hazırladı. 2000’li yılların başında yazdığı köşe yazıları ve makaleler, geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmayı başardı. Genç, hem kalemiyle hem de televizyondaki programlarıyla izleyicilerin dikkatini çekmeyi başardı.
Nihat Genç’in kaleme aldığı kitaplar, Türk edebiyatında ve gazetecilik alanında önemli bir yere sahiptir. "Sarı Zeybekler" ve "Çalgın" gibi eserleri, sadece edebi anlamda değil, aynı zamanda toplumsal eleştirinin de örnekleri olarak değerlendirilmektedir. Genç, kitaplarında okuyucularına çağın meselelerini aktarmakta çok başarılıydı. İnanç, kültür ve toplum üzerine derin düşünceler geliştiren yazar, sıkça öznel bakış açısını ön planda tutarak, okuyucuları farklı düşünmeye teşvik etti.
Ayrıca Nihat Genç, televizyon programları ile de kendine geniş bir izleyici kitlesi edinmiştir. Özellikle “Nihat Genç ile Kulis” programındaki samimi tutumu ve eleştirel dili, birçok izleyici tarafından beğenildi. Genç, programlarında politikacıları, toplumsal olayları ve medya kuruluşlarını cesurca eleştirerek, tartışmalara yer açtı. Bu yönüyle basının eleştirel sesi olmayı başardı ve pek çok kişi için ilham kaynağı oldu.
Nihat Genç’in vefatının ardından, sosyal medyada ve basında birçok gazeteci, yazar ve takipçisi, ona duyduğu saygı ve özlemi dile getirdi. Genç’in kaleminden çıkan her bir yazı, onun nasıl bir düşünce insanı olduğunu gösteriyordu. Kendine özgü üslubu, samimi dili ve cesur duruşuyla, Türkiye’de gazeteciliğin ne kadar önemli bir meslek olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır.
Nihat Genç’in kaybı, Türk medyası için sadece bir bireysel kayıp olmanın ötesinde; aynı zamanda bir dönemin kapanması anlamına geliyor. Gazetecilik mesleği, onun gibi cesur, açık sözlü ve topluma yön veren bireylerle daha anlamlı hale gelmişti. Genç’in düşünceleri, eserleri ve kurduğu diyaloglar, gelecek nesiller için birer ilham kaynağı olmaya devam edecektir.
Sonuç olarak, Nihat Genç’in yaşamı ve çalışmaları, Türk basın tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Kendisi, gazetecilik uğruna verdiği mücadele ve gündemdeki konulara olan duyarlılığı ile genç gazetecilere ışık tutmaktadır. Genç’in hayatı, yaratıcılığı ve tutkulu kalemi unutulmayacak bir miras bırakmıştır. Bu vesileyle, Nihat Genç’i saygıyla anıyor, kendisine rahmet diliyoruz.