Bu yıl, Rusya ve Türkiye arasında diplomasinin başlangıcının 105. yıl dönümünü kutluyoruz. İki ülke arasındaki ilişkiler, tarih boyunca birçok ups and downs yaşasa da, bölgesel ve küresel etkileri ile dikkat çekici bir dengeli ilişki modeli oluşturmuştur. Bu yazıda, Rusya-Türkiye ilişkilerinin tarihsel arka planına ve mevcut duruma derinlemesine bir bakış atacağız.
Rusya ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kökenleri, 18. yüzyıla kadar uzanmaktadır. 1878'de imzalanan Berlin Antlaşması ile başlayan bu ilişkiler, Soğuk Savaş dönemi sırasında bir dizi gerginlik ve ihtilafla zedelemiştir. Ancak, 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşü sonrası iki ülke arasında işbirliği alanlarında büyük bir ivme kazanılmıştır. Enerji, ekonomik ticaret ve askeri alanlarda daha yakın bir ilişki stratejisi benimsendiğinde, iki ülkenin dinamikleri de değişmeye başlamıştır.
1990’ların başında, Türkiye'nin Kafkasya ve Orta Asya’da kurmaya çalıştığı bağlar, Rusya tarafından dikkatle izlendi. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin yeniden güçlenmesi, ikili ticaret ve enerji işbirliğine dayanıyordu. Türkiye, 2000’lerin başında Rus gazının Avrupa'ya taşınmasında önemli bir transit ülke haline geldi. Bu durum, iki ülke arasındaki ekonomik bağları güçlendirirken, bazı siyasi sorunları da beraberinde getirdi. Suriye iç savaşında karşıt tarafları destekleyen iki ülkenin durumu, her iki liderin diplomatik manevraları ile dengelenmeye çalıştı.
Günümüzde Rusya ve Türkiye, Asya ve Avrupa'nın kesişim noktasında yer alan stratejik ortaklardır. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, son yıllarda yüzde 30 oranında artarak 30 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu ilişkiler, enerji işbirliği ile daha da güçleniyor. Türkiye, Rus gazını güvenli bir şekilde Avrupa'ya ulaştıran önemli bir güzergah olarak görülüyor. Ayrıca, Akkuyu Nükleer Santrali gibi büyük projeler de iki ülke arasındaki işbirliğinin somut göstergeleri arasında yer alıyor.
Diplomatik ilişkilerin yanı sıra, iki ülke arasında turizm de önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. 2022 verilerine göre, Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkelerden biri olan Rusya, Türkiye’nin turizm sektörünü önemli ölçüde besliyor. Bu durum, iki ülke halkları arasında olumlu bir etkileşim yaratırken, kültürel anlayışı da artırıyor.
Her ne kadar zaman zaman siyaseten farklı noktalarda bulunsalar da, iki ülkenin ilişkileri, karşılıklı bağımlılık ve stratejik işbirliği ile karakterize ediliyor. 2022'de imzalanan Suriye ile ilgili Moskova mutabakatı, bu dengenin bir örneği olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde yürüttüğü operasyonlara rağmen, Rusya'nın Türkiye ile olan işbirliğine verdiği önem, iki ülke arasında devam eden dengeyi göstermektedir.
Bir diğer önemli konu ise, NATO ve Batılı ülkelerle olan ilişkiler. Türkiye'nin NATO üyesi olması, Rusya ile olan ilişkileri zaman zaman zor bir duruma sokabiliyor. Ancak Türkiye'nin bağımsız dış politikası ve Rusya ile olan işbirliğini geliştirme çabaları, bu iki aktörün yakınlaşmasını sağlıyor. 2023 itibarıyla Rusya, Türkiye'nin savunma sanayii projelerinde önemli bir ortak olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak, 105. yıl dönümünde Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler, tarihsel olarak karmaşık ve çok katmanlı bir yapı sergiliyor. İki ülke arasındaki denge, ekonomik, siyasi ve kültürel faktörlerin birleşimi ile sağlanıyor. Gelecekte de bu ilişkilerin sürekliği, global dinamikler ve bölgesel çatışmaların nasıl şekilleneceğine bağlı olacaktır.