Şam hükümeti, uluslararası ilişkiler gündeminde önemli bir yer tutan Paris görüşmelerine katılmayacağını açıkladı. Bu karar, hükümetin ulusal birliğini koruma isteğiyle gerekçelendirildi. Yetkililer, konferansın içeriğinin ve görüşmelerin ulusal birliğe zarar verebilecek anlaşmalar barındırdığına inanıyor. Bu durum, Suriye’nin siyasi geleceği hakkında yeni tartışmalar başlatırken, dünyanın dört bir yanında dikkatle izleniyor.
Paris'te düzenlenecek olan görüşmeler, Suriye’nin uzun bir çatışmanın ardından elde edeceği siyasi çözüm için uluslararası bir platform oluşturmayı amaçlıyordu. Ancak Suriye hükümeti, bu tür uluslararası müdahalelerin ülkenin iç işlerine karışma olarak değerlendirildiğini ve bu durumun ulusal birliği zedeleyebileceğini belirtti. Şam yönetimi, özellikle dış aktörlerin müdahalesinin toplum içinde kutuplaşmalara yol açabileceğinden endişeli. Hükümetin sözcüsü, "Bu konferans, ülkemizin egemenliğine ve ulusal birliğimize ciddi şekilde zarar verebilir," ifadesini kullandı.
Şam yönetiminin bu kararı, Suriye’nin iç politika dinamikleri ve dış ilişkilerinde daha önce gördüğümüz stratejik bir yaklaşımın parçası olarak değerlendiriliyor. Son yıllarda Suriye, iç çatışmaların yanı sıra uluslararası arenada da zorlu bir dönemden geçiyor. Birçok ülke, Suriye'deki krize müdahale ederken, bu durum yerel dinamiklerin yanı sıra bölgesel istikrarı da etkileyen bir hale geldi. Hükümet yetkilileri, ülkede barış ve istikrarın sağlanabilmesi için iç meselelerin yabancı güçlerle tartışılmasının yanlış olduğunu savunuyor. Bu bağlamda, Şam hükümeti, kendi iç sorunlarının çözümünde dış etkilere başvurmadan, kendi yöntemleriyle ilerleme kararı aldığını vurguluyor.
Öte yandan, Şam’ın bu duruşu, uluslararası toplumda farklı tepkilere yol açtı. Bazı analistler, hükümetin bu tutumunun kararlı bir duruş olduğunu savunsa da, diğerleri bu yaklaşımın Suriye’nin uluslararası ilişkilerini daha da zorlaştırabileceğini öne sürüyor. Suriye’nin siyasi çözüm sürecindeki belirsizlikler ve bu tür uluslararası platformlardaki katılım eksikliği, ülkenin istikrarı açısından ciddi risk taşımakta.
Sonuç olarak, Şam hükümetinin Paris görüşmelerine katılmama kararı, sadece Suriye’nin iç politikası açısından değil, uluslararası ilişkiler bakımından da önemli bir gelişme olarak kaydediliyor. Bu kararı takip eden süreçte, Suriye’nin geleceği üzerine daha fazla tartışmanın yapılması muhtemel görünüyor. Dış politikada daha bağımsız bir duruş sergileyen Şam yönetimi, ulusal birliğini tehdit eden her türlü diplomatik girişime karşı temkinli durmaya kararlıdır.